Dün gerçekleşen Silivrispor Olağanüstü Genel Kurulu'nda mevcut başkan Nuri Çolakoğlu'nun 3'üncü kez aday olmamasından dolayı Murat Yıldız, Cemil Kızılkaya ve Serdal Şahin başkanlık için yarıştı. 3 adayın yarıştığı kongrede, seçime son 48 saat kala adaylığını açıklayan Serdal Şahin, 214 oy alarak Silivrispor'un yeni başkanı seçildi. Şahin'in başkan seçildiği kongrede oy sayımı sırasında gerginlik yaşandı. Gerginliğe çevik kuvvet polisi müdahale etti. SERDAL ŞAHİN: HEP BİRLİKTE YÜRÜYECEĞİZ Silivrispor'un yeni başkanı Serdal Şahin, Demirören Haber Ajansı'na (DHA) yaptığı açıklamada, 'Ben küçüklüğümden beri çalışıyorum, iş adamıyım. Allah herkese böyle güzellikleri kısmet etsin. Ben konuşmayı pek fazla sevmiyorum. Benim başarılarımı başkaları konuşsun. Ben şu an kazandım ama diğer arkadaşlarda kazandı. Hep beraberiz. Hep birlikte yürüyeceğiz. Sevinçliyiz ve iyi olur inşallah" ifadelerini kullandı.

Auckland City'nin kadrosu tamamen tam zamanlı çalışan ya da okuyan oyunculardan oluşuyor. Forklift operatöründen emlakçıya, gazlı içecek satış temsilcisinden veteriner ilaçları depo işçisine kadar farklı mesleklerden gelen bu futbolcular, Okyanusya Şampiyonlar Ligi’ni kazanarak turnuvaya katılma hakkı elde etti ve kıtanın tek temsilcisi oldu. Takım kaptanı Mario Ilich, aynı zamanda Coca-Cola'nın bir mağazasında kasiyerlik yapıyor. Gününün sabah 5’te başladığını, önce spor salonuna gittiğini, ardından işe geçtiğini ve mesai sonrası antrenmana yetiştiğini CNN Sport'a anlatıyor. "Profesyonel oyuncuların çalışkan olduğunu söylüyorlar, bu doğru. Ama biz hem iki, hatta bazen üç işi birden yürütüp hem de üst seviyede rekabet etmeye çalışıyoruz" diyor. Kaleci Conor Tracey ise gündüzleri veteriner ilaçları deposunda forklift operatörlüğü yapıyor. Fiziksel olarak ağır bir işte çalıştığı için sakatlıklarla sık sık karşılaştığını söylüyor: “Vücudum bu tempoya alışık değil. Bazen bırakmayı bile düşündüm ama bu turnuva için tüm çabayı göstermeye değer.” Takım, turnuvada Bayern Münih, Benfica ve Boca Juniors gibi dev kulüplerle aynı gruba düştü. Kaleci Tracey, Bayern'in yıldız kalecisi Manuel Neuer karşısında oynamanın kariyerinin zirvesi olduğunu belirtiyor. Auckland City’nin asıl gücü ise takım içindeki dostluk ve dayanışmadan geliyor. Ilich, “Onlar milyonlar kazanıyor, biz ise sadece oyuna olan aşkımız için sahadayız. Ama sonuçta sahada yine 11’e 11 oynanıyor. Ne olacağını kim bilebilir?” diyor. DAĞILDILAR FIFA tarafından ABD'de düzenlenen 2025 Kulüpler Dünya Kupası C Grubu maçında Bayern Münih ile Yeni Zelanda ekibi Auckland City önceki gün karşı karşıya geldi. Bayern Münih karşılaşmadan 10-0 galip ayrıldı. Alman ekibinin gollerini 6 ve 21'de Coman, 18'de Boey, 20 ve 45+3'te Olise, 45 ve 89'da Müller, 67, 73 ve 84'te Musiala kaydetti. Bayern Münih gruptaki bir sonraki maçını Arjantin ekibi Boca Juniors ile yapacak. Auckland City ise Benfica ile kozlarını paylaşacak. KAYNAK: HABER7

Teknik Direktör Bülent Korkmaz'ın ekibinde 7 sene görev yapmasının ardından son olarak da Trabzonspor'da Abdullah Avcı'nın ekibinde yer alan Mustafa Sarp, yoluna teknik direktör olarak devam etme kararı aldı. Sarp, teknik direktörlük çalışmaları hakkında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Futbolu 33 yaşında bıraktığını hatırlatan Mustafa Sarp, "Kızarak da bıraktım. 'Bir daha halı sahanın da önünden geçmem' dedim ama 2.5 ay sonra Bülent Korkmaz ile beraber Mersin İdman Yurdu'nda yardımcı antrenörlüğe başladım. Kendisiyle 7 sene beraber çalıştıktan sonra kendi başıma yapmak istediğimi, kendisine söyleyerek ayrıldım. Hemen akabinde Egemen Korkmaz hocanın referansıyla Abdullah hocadan teklif geldi. Bu son derece değerli ve özel bir teklifti. Hem kariyer planlamam için hem gelişimim, hem de eksikliklerimi görmek için önemli bir fırsattı ve kabul ettim. Abdullah hoca ile de 8 ay Trabzonspor'da çalıştıktan sonra kendi başıma yapmak için oradan da ayrıldım" diye konuştu. "BENİM İÇİN DEĞERLİ VE ÖNEMLİYDİ" Teknik Direktör Abdullah Avcı ile geçirdiği dönemi anlatan Mustafa Sarp, "Abdullah hocanın yardımcılarının neredeyse tamamının kat ettiği yol, gösterdiği gelişim, Türk futbolundaki yerleri son derece önemli. Bu sebepten ötürü kabul ettim. İşe başladıktan sonra çalışma prensipleri, ekibiyle beraber hareket etmesi, ekibindeki yardımcı hocalara yer vererek onlara mesafe kat ettirmeye çalışması son derece önemliydi. Abdullah hoca, 'Eğer gelişiminizde ben size belli bir yer vermezsem, gelişim kaydetmenizi nasıl sağlayabilirim' dedi. O, 8 ay benim parayla satın alabileceğim bir tecrübe değildi. Abdullah hocadan bahsediyorum ama çok uzun yıllar Bülent Korkmaz gibi bir teknik adamla da ciddi bir deneyimim var. Başka prensiplere sahip iki teknik adamla çalışmak benim için değerli ve önemliydi. Abdullah hocanın, Okan Buruk, Tayfun Korkut, Orhan Ak, Egemen Korkmaz ve Recep Uçar gibi neredeyse bütün yardımcılarının ciddi mesafe alması, bizim için çok ciddi bir referans. İnşallah ben de onlarından biri olacağım" şeklinde konuştu. "BÜYÜK CAMİALARIN KENDİ İÇİNDE BELİRLİ DİNAMİĞİ VAR" Futbolculuk ile teknik direktörlük arasında uçurum olduğunu vurgulayan 44 yaşındaki çalıştırıcı, "Oyunculuk dönemimde, oyunculuk koltuğunda otururken, teknik direktörlerin, 'Buraya gelmeden buranın ne olduğunu anlayamazsınız' cümlelerine isyan ederdim. Şimdi hem hepsinden sadece bu konudan dolayı özür dilerim hem de iki mesleğin uzaktan, yakından ilgilisinin olmadığı tecrübe ettim. Anadolu'da da her yerde oynadım. Büyük camialar, Türk futbolunda lokomotif. Hepsinin kendi içinde belirli dinamiği var. Ben Galatasaray'da oynadım. Fenerbahçe ve Beşiktaş'ta oynayan çok yakın arkadaşlarımız oldu. Bunların hepsinin kendine göre bir zorluğu var. Trabzonspor camiası, 3 büyük camiadan da daha farklı duygulara sahip yer. Neredeyse herkes Trabzonsporlu. O kadar aşıklar ki Trabzonspor'a, bu sevgi başka. Bu aşırı sevginin getirmiş olduğu bazı zorluklar ve baskılar var. Bundan sonra Abdullah hocanın ekibinde çalışmanın yanı sıra Trabzonspor gibi büyük bir camiada o baskıda, zorluk derecesi yüksek yerde, sakin kalmak gibi, doğru kararlar alabilmek gibi çok değişik tecrübelerimiz oldu. Son derece keyifli, çok büyük ve özel bir camia Trabzonspor" ifadelerini kullandı. KARAKTERİ OLAN BİR TAKIM Kendi gibi yeni jenerasyon teknik direktörlerin hakkında sorulan soruya Mustafa Sarp, şunları söyledi: "Yeni jenerasyon teknik adamlar olarak birçok şeyi aynı anda yapmak istiyoruz. Gelişime çok açık bir jenerasyonuz. Daha önceki çalıştığımız teknik adamlardan değerli şeyler öğrendik ama mevcut durum çok değişti. İşin içine teknoloji, bilim girdi. Bu kadar çok gelişen futbolda birçok şeyi aynı anda yapıp farklılık yapmaktan ziyade bazı gerçekler var. Ülkemizin futbolunda sahip olduğumuz bazı sıkıntılarımız var. Saha içinde ne tarz organizasyonlara sahip olursa olsun skorun konuştuğu bir toplum var. Ciddi bir yönetici profili, mali sıkıntılar, bunların hepsi bir araya geldiği zaman karşısına nasıl bir malzemeyle çıkacağıyla doğru orantılı. Her şeyden önce kendimle ilgili tek bir şeyin garantisini verebiliyorum; karakterimi yansıtacağım. Dışardan bir insan, benim takımımı izlediğinde bu Mustafa Sarp'ın takımı dedirtebileceğim. Ülkemizde çok geçerli olan temaslı oyun, asla pes etmeyen, kazanmak için varını yoğunu ortaya koyan, karakteri olan bir takım organize etmek en büyük hayalim. Belirli şablon var. Oynadığımız dönemden beridir en çok kafamıza yatan sistem, 4-1-4-1 sistemi. Bu rakamlar konuşulduğu gibi net değil. Bunlar skorla doğru orantılı. Kafamızda formatların dışında, formasyonlar var. Bunların hepsini gördük, çalıştık, geliştirmek için araştırıyoruz. Jenerasyon değişiyor. Büyüklerimizden çok şey öğrendik ama özellikle gelişime kapalı olanların maalesef devrinin sona erdiği bir dönem. Futbol çok gelişiyor. Liderlik, iletişim konusunda eksik gelen ama eksikliğini bilerek, kendini geliştiren yeni jenerasyonun konusu. Futbolcularda da böyle. Sürekli sorgulayan futbolcu grubu var. Bizim zamanımızda peşinat almadan, maç başı almadan, oynayabilecek sakatlıkları tolere ederek, bu maç önemli diyerek oynadık. Halbuki ne büyük amatörlükmüş, 1 maç oynuyorsun, 10 maç yoksun. Yeni jenerasyon böyle değil. Böyle olmayan jenerasyona, eski jenerasyon kafasında davranırsanız başarılı olma şansınız hiç yok. Yeni jenerasyon teknik adamların özellikle iletişim konusunda kendini geliştirerek ön plana çıkacağını düşünüyorum." Arda Turan'ın, Atletico Madrid'de oynadığı dönemde Diego Simeone'yi yakından takip ettiğini belirten Mustafa Sarp, "Pep Guardiola, Jurgen Klopp, Mikel Arteta, Marcelo Bielsa ve Julian Nagelsmann gibi sürekli üreten, üretmeye yönelik, daha çözüm odaklı, kazanmaya yönelik olan teknik adamlar daha fazla takdir görmeye başladı" açıklamasını yaptı. "YOĞUN MAÇ İZLEME, ANALİZ VE OYUNCU TAKİBİ YAPIYORUM" Teknik direktörlük gelişimiyle ilgili ne gibi çalışmalar yaptığına ilişkin bilgiler de veren Sarp, "İşler normal olması gerektiği gibi işlemiyor. Normal olmayan işlerle ilgili hiçbir şey yapmıyorum. Yoğun maç izleme, analiz ve oyuncu takibi yapıyorum. Futbol camiası büyük gibi gözüken, küçük bir camia, çok dostumuz, arkadaşımız var. Yaşanan sıkıntılarla ilgili istişareler yapıyoruz. Türk futboluna uzun yıllar hizmet etmiş iki teknik adamın yanında çalıştım. Bülent Korkmaz, Türk futbol tarihinin yaşayan efsanesi, Abdullah hoca da teknik adamlığında inanılmaz işler başarmış, deneyimli bir teknik direktör. İkisi de her yaşanan hadisede, 'Bu da bizim için tecrübe oldu' dediler. Kendi teknik direktörlüğümle ilgili özellikle son Trabzonspor'da yaşadığım 8 ayda bütün eksikliklerimi görüp, eksikliklerimi kapatmak üzerine dersimi aldım. Şimdide de o dersi dışardan takviyeyle çalışarak geçiyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Mustafa Sarp, Türk futbolunun temelinde çok ciddi sıkıntılar olduğunu aktararak, "Avrupa ile çok uçurumlar var. Avrupa ile aramızda açılan ciddi makası kapatmak kolay değil. Onun için çalışmak lazım. Aslında yanlışları tespit edip, ortadan kaldırmak için bedel ödemek lazım. Bugün, dünyanın en değerli futbol ailesi, İngiliz futbolu. Marka değeri, en fazla yayın hakları, bütün enlere sahip olan lig, Premier Lig. Dönemin Başbakanı Margaret Thatcher'ın kendi ülkesini men ettirerek, bir bedel ödeyerek başlayan bir hikaye bu. Onun için bizim bedel ödememiz gerekiyor. Bu bedeli ödemeden aradaki makası kapatmak bence gerçekçi değil" şeklinde konuştu. GALATASARAY'A ÖNERİ Galatasaray'ın son dönemli başarısının hatırlatılması üzerine Sarp, "3 yıl önce yapılan doğru transfer çalışması, düzgün oyuncu profiliyle beraber, gerçekten ihtiyacı olan yerlere doğru transferlerle elinde olan Muslera, Nelsson'un üzerine Abdülkerim, Torreira, Mertens ve Icardi transferleriyle Galatasaray, muhteşem bir omurga inşa etti. Şu anda Leroy Sane transferiyle beraber muhteşem bir transfer yaptılar. Çıtayı her geçen gün yükselttiğini gösteriyor. Galatasaray için çok ciddi bir tehlike var. Osimhen soru işareti, Icardi daha büyük soru işareti. Çünkü çok ciddi bir sakatlık, oyuncunun geriye ne kadar dönebileceği belli değil. Muslera ve Mertens gitti, omurganın yüzde 50'sindan fazlası şu an için yok. Sane, çok önemli bir transfer. Muhtemel buna benzer 1-2 transfer daha yapacak ama 3 yıldaki şampiyonluğunun en büyük etkisi olan o omurgayı inşa etmesi gerekiyor. Bu omurgayı düzgün inşa edemezse mevcuttaki Leroy Sane transferi anlamsız kalabilir" cümlelerine yer verdi. "HİÇ ŞANSIM YOK" 'Bu dönemdeki Galatasaray'ın kadrosunda yer almak ister miydiniz?' sorusuna Mustafa Sarp, "İstemezdim çünkü hiç şansım yok. O dönemde öyle yada böyle 2 sene oynadık. Çok özel bir kadro. Her dönemin kendine has havası ve oyuncu profili var. Bugün sahip olunan kadroya Galatasaray tarihinin en iyi kadrosu diyorlar ama katılmıyorum. 2000'lerin kadrosu, hem Türk futbolunun hem de Galatasaray'ın altın jenerasyonu. Her geçen gün üstüne koyarak devam eden ve kadrosunu revize eden bir Galatasaray var" dedi.

Kulübün Fethiye Belediyesi Özer Olgun Kültür Merkezi Kapalı Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen genel kurulunda tek aday olan Bakırcı, mevcut mali durumlarıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Bir süre önce kulübümüzün sigorta ve vergi borçları nedeniyle geçmiş yöneticilere ihtarnameler gönderildi. Bu borçların tamamını ödedik. Şu anda şahsıma ait banka hesaplarında vergi dairesi tarafından haciz bulunuyor. Bu yükün tamamı benim üzerimde, ödemeleri ben ve kulüp birlikte gerçekleştiriyoruz" diye konuştu. Başkan Esat Bakırcı, "Transfer yapmak istiyoruz. Görüştüğümüz dört beş tane futbolcu var. Ama ağzını açan 10 milyon TL'den aşağı açmıyor. Bu iş nereye gidecek, nasıl olacak bilmiyorum. Geçen sene Sarıyer'in ve Kastamonu'nun, Van'ın, Batman'ın harcadıkları para 250 milyon TL. Bizim bütçemiz 40 milyon TL'ydi. İnşallah bu sezonu da başarılı bir şekilde geçiririz ama şampiyon bir takım kuracak gücümüz yok" dedi. Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras'a ilçedeki Uğur Mumcu Parkı'nın kulübe tahsisi ve Göcek'teki iki otopark konusundaki destekleri için teşekkür eden Bakırcı, yeni tesis için çalışmalarının sürdüğünü, statta yeni tribün inşaatı için onay beklendiğini de söyledi.

Lacivert-beyazlı kulüpten yapılan açıklamada, "Kubilay Kanatsızkuş, Kasımpaşa'mızda! Yeni transferimiz Kubilay'a hoş geldin diyor, başarılar diliyoruz." denildi. 28 yaşındaki forvet, son olarak Göztepe'de forma giymişti. Kubilay Kanatsızkuş, 2021-2022 sezonunda Süper Lig'de Yeni Malatyaspor forması giyerken Başakşehir'e attığı golden tam 3 buçuk yıl sonra bu sezon ligde gol sevinci yaşamıştı. Son 5 maçta 3 gol atıp 1 de asist yaptı. Kanatsızkuş, önümüzdeki sezon emekli forvet Burak Yılmaz'ın tedrisatından geçecek.

Transfer dönemine Leroy Sane ile şaşaalı bir giriş yapan Galatasaray, Hakan Çalhanoğlu ile ses getirmeye devam etme hedefinde. Şampiyonlar Ligi'nde başarı isteyen ve her türlü fedakarlığa hazır olan yönetim, Hakan Çalhanoğlu transferi için nabız yokluyor. Fabrizio Romano'nun aktardığı habere göre Galatasaray önümüzdeki günlerde milli futbolcunun menajeriyle İstanbul'da doğrudan görüşecek. Haberde Galatasaray'ın Hakan Çalhanoğlu için Inter'e henüz resmi bir teklif yapmadığı vurgulandı. HT Spor'daki haberde ise Inter'in takımın başına Chivu'yu getirmesinin Hakan Çalhanoğlu dahil bazı tecrübeli futbolcuları rahatsız ettiği ve söz konusu isimlerin takımdan ayrılmayı düşündüğü aktarıldı. Başkan Dursun Özbek'in bayramda Hakan Çalhanoğlu ile telefonda görüştüğünün ve konunun transfere de geldiğinin altı çizildi. Milli futbolcunun da Galatasaray'a gelme konusunda istekli olduğu ve yaz transfer dönemini sarı-kırmızılılara gelmek için en uygun zaman olarak gördüğü haber detayında yer aldı.

Ole Gunnar Solskjaer yönetimindeki Beşiktaş'ta orta saha transferinde rota Frank Zambo Anguissa'ya çevrildi. A Spor'un haberine göre; Beşiktaş Teknik Direktörü Ole Gunnar Solskjaer'in Frank Zambo Anguissa ile telefonda görüştüğü belirtildi. Anguissa'nın Beşiktaş'a transfer olmaya sıcak baktığını ilettiği aktarıldı. Napoli'nin kiralık transfer formülünü kabul etmediği kaydedildi. Beşiktaş, Zambo Anguissa transferinde pazarlıklara devam edecek. İlerleyen günlerde bonservisinde indirim sağlanıp sağlanamayacağı merakla beklenirken, Siyah-Beyazlılar bu transferi bitirmek için ısrarcı bir tutum sergiliyor. KAYNAK: A SPOR

Play-off yarı final serisinde büyük çekişmeye sahne olan eşlemede Anadolu Efes'e 3-2 üstünlük sağlayan siyah-beyazlı takım, finalde Fenerbahçe Beko'nun rakibi oldu. Siyah-beyazlı ekip, son olarak 2011-2012 yılında müzesine götürdüğü ligde yeniden şampiyon olarak, üçüncü kez mutlu sona ulaşmak istiyor. Ligde 2016-2017 sezonunda da finale yükselen Beşiktaş Fibabanka, 7 sezon sonra bunu bir kez daha başardı. Siyah-beyazlı ekip, söz konusu sezonda Fenerbahçe'nin finaldeki rakibi olurken, seride 4-0 geride kalarak şampiyonluk sevinci yaşayamadı. İLK SEZONDA TEMELLERİ ATTI Başantrenör Dusan Alimpijevic, siyah-beyazlı takımdaki ilk yılında bu sezonki kadronun temellerini attı. Sırp çalıştırıcı, takıma Derek Needham, Jonah Mathews, Berk İbrahim Uğurlu, Yiğit Arslan gibi isimleri kattı. Geçen yıl normal sezonu Fenerbahçe Beko ve Anadolu Efes'in ardından üçüncü sırada tamamlayan Beşiktaş, yarı finalde sarı-lacivertli rakibine kaybetmişti. Türkiye Kupası ve BKT Avrupa Kupası'nda ise etkili bir sezon geçiren siyah-beyazlı takım, iki organizasyona da yarı finalde veda etti. KUPADA FİNAL Beşiktaş Fibabanka, Bu sezon Dusan Alimpijevic yönetiminde Türkiye Kupası'nda 13 yıl sonra finale yükseldi. Çeyrek finalde Anadolu Efes'i, yarı finalde de Mersinspor'u geçen siyah-beyazlı takım, finalde Fenerbahçe Beko'nun rakibi oldu. Beşiktaş, finalde rakibine mağlup oldu ve organizasyonu ikinci olarak tamamladı. 14 MAÇLIK SERİ Alimpijevic yönetimindeki Beşiktaş, bu sezonun başında Dustin Sleva, Conor Morgan, Emanuel Terry'nin yanı sıra ilerleyen haftalarda Uros Plavsic'i de transfer ederek kadrosunu güçlendirdi. Ligde normal sezonda 23 galibiyet alan, 7 mağlubiyet yaşayan siyah-beyazlılar, ikili averajla lider Fenerbahçe'nin ardında kendine yer buldu. Ortaya koyduğu performansla takdir toplayan Beşiktaş Fibabanka, sezon içerisinde 14 maçlık galibiyet serisi de yakalamayı başardı. GALATASARAY'I ELEDİLER Beşiktaş Fibabanka, normal sezonun ardından play-off çeyrek finalinde Galatasaray ile eşleşti. "Kara kartallar", seriyi iç ve dış sahada alınan iki galibiyetle 2-0 kazanarak adını yarı finale yazdırdı. ANADOLU EFES'İ GEÇTİLER Play-off yarı finalinde ligin en çok şampiyon olan ekibi Anadolu Efes ile eşleşen Beşiktaş, seriye ev sahibi avantajıyla başladı. İlk maçta rakibine sahasında 90-87 kaybeden siyah-beyazlılar, ikinci müsabakada yine Akatlar'da Anadolu Efes'i bu kez 27 sayı farklı geçti ve seride durumu 1-1'e getirdi. Basketbol Gelişim Merkezi'nde oynanan iki müsabakada da senaryo ilk iki maçta olduğu gibi gelişti. Lacivert-beyazlı ekip üçüncü maçı 94-87 kazanırken Beşiktaş, dördüncü mücadeleyi 75-64 yenerek durumu 2-2'te getirdi ve seriyi yeniden Akatlar'a taşıdı. Serinin beşinci ve son maçında taraftarının da desteğiyle rakibini 82-75 mağlup eden siyah-beyazlı takım, 3-2 üstünlük kurarak 12 sezon sonra finale yükseldi. MATHEWS SON İKİ MAÇA DAMGA VURDU Beşiktaş Fibabanka'nın ABD'li şutörü Jonah Mathews, play-off yarı final eşlemesinde gösterdiği performansla ön plana çıktı. Eşleşmenin ilk karşılaşmasında 11 sayı, 4 asist üreten 27 yaşındaki basketbolcu, ikinci maçta ise 17 sayı, 4 asist kaydetti. Serinin üçüncü maçında 9 sayı, 3 asist ile takımına katkı veren Mathews, dördüncü müsabakada 25 sayı, 4 asistlik performans sergiledi. Tecrübeli oyuncu, serinin son maçında da etkili bir oyun ortaya koydu. Mathews, beşinci karşılaşmada 28 sayı ile maçın en skorer ismi olurken takımını da finale çıkarmayı başardı. FİNALDE RAKİP EUROLEAGUE ŞAMPİYONU FENERBAHÇE BEKO Beşiktaş, play-off finalinde bu sezon THY Avrupa Ligi'nde şampiyonluğa ulaşan Fenerbahçe Beko ile karşılaşacak. Normal sezonda oynanan iki maçta, ev sahibi takımlar sahadan galibiyetle ayrıldı. Toplamda 4 galibiyete ulaşacak ekibin 2024-2025 sezonu şampiyonu olacağı final serisinde Fenerbahçe Beko, ev sahibi takım avantajına sahip. PLAY-OFF FİNALİ GEÇMİŞİ Beşiktaş ile Fenerbahçe, Basketbol Süper Ligi play-off finalinde ikinci kez karşı karşıya gelecek. 2016-2017 sezonunda finalde karşılaşan iki ekibin mücadelesinde seriyi 4-0 kazanan sarı-lacivertli takım, şampiyonluğa ulaşmıştı. İLGİNÇ TESADÜF İki takımın bir kez daha play-off finalinde mücadele edecek olması ilginç bir tesadüfe de sahne olacak. Beşiktaş ile Fenerbahçe, 2016-2017'de finalde karşılaşırken sarı-lacivertliler 4 maçı da yenerek seriyi kazanmış ve şampiyon olmuştu. Fenerbahçe Beko, aynı sezon THY Avrupa Ligi'nde de tarihinin ilk şampiyonluğunu yaşamıştı. 7 sezon sonra finalde bir kez daha eşleşen iki takımın mücadelesinden önce sarı-lacivertliler, geçen ay Avrupa Ligi'nde ikinci kez zafere uzanmıştı. İKİ KEZ MUTLU SONA ULAŞTI Beşiktaş, Basketbol Süper Ligi'nde tarihinde iki kez şampiyonluğa ulaştı. Siyah-beyazlı takım, 1974-1975 ve 2011-2012 sezonlarında kupayı müzesine götürdü. "Kara kartallar", finalde Fenerbahçe'yi geçerek 12 sezon sonra mutlu sona ulaşmayı hedefliyor.

1’inci Lig takımlarından Boluspor’un geçtiğimiz cuma günü yapılan olağan kongresinde tek listeyle gidilen seçimde kulüp başkanı seçilen Mahmut Alan, kırmızı-beyazlı takımın Karaçayır Mahallesinde bulunan tesislerine gelerek incelemelerde bulundu. Kongrenin hemen ardından çalışmalara başladıklarını ifade ederek, “Kongre bittiği andan itibaren hiç durmadık, hiç uyumadık. Yaklaşık 54-55 saatlik yoğun bir mesaiyle çalışmalara başladık. Hemen İstanbul’a geçtik. Orada bazı görüşmeler yaptık, menajerlerle, futbolcularla ve hatta bazı kulüp başkanlarımızla. Sakaryaspor’un yeni başkanıyla da bir araya geldik. Federasyondan bazı isimlerle görüştük. Futbolcularla ilgili birkaç flaş isimle fikir alışverişinde bulunduk ama henüz hiçbir futbolcuyla anlaşma yapılmadı. Şu an önceliğimiz finansal anlamda kulübü ayağa kaldırmak” diye konuştu. ‘3-5 MİLYON TL’YE BOLUSPOR’UN ADININ ÖNÜNE İSİM YAZDIRILAMAZ’ Başkan Alan, büyük firmalardan kırmızı-beyazlı takım için destek isteyeceklerini söyleyerek açıklamalarına şöyle devam etti: “Kravatlılar gider armalılar kalır. Önceki başkanlarımız da kulübe çok büyük değerler kattılar. Özellikle son başkanımız Savaş Abak ve yönetimi play-off başarısı ve tesis yatırımlarıyla kulübe önemli katkılar sundular. Bunları asla görmezden gelemeyiz. Biz yeni bir yönetimiz ama içimizde çok tecrübeli isimler var. Daha önce kulüp başkanlığı yapmış olanlar, uzun yıllar yöneticilik yapmış isimler, iş insanları var. Belki dışarıdan bakıldığında yepyeni bir ekip gibi görünsek de güçlü bir yapımız var. Bu şehir bizim. Herkesin desteğine ihtiyacımız var. Şehir dışından çok fazla arayan var. Ama ben istiyorum ki önce Bolu sahip çıksın. 81 il bizim, hepimiz kardeşiz. Ama önceliğimiz Bolu firmaları olmalı. Geçmiş sponsorluk anlaşmalarını duyunca çok üzüldüm. 3 milyon, 5 milyon Lira'ya Boluspor’un adının önüne ya da arkasına isim yazdırılamaz. Böyle bir şey kabul edilemez. Boluspor bir marka. Futbol ilk etapta parasal bir iştir. Sonrasında futbolcunun becerisi devreye girer. Vatandaşa yüklenmek istemiyorum. Bunu doğru da bulmam. Ancak önce lokomotif firmalar sahip çıkacak, ardından halk desteği gelecek. Eğer büyük firmalar destek vermezse, halkımıza sesleneceğiz.” ‘HEDEFİM ALTYAPIDAN İKİ OYUNCUYU A TAKIMA KAZANDIRMAK’ En büyük hedefinin altyapıdan iki oyuncuyu A takıma kazandırmak olduğunu belirten Alan, “Boluspor altyapısıyla ilgili yıllardır sıkıntılar konuşuluyor. Ben bunu siyaset yaptığım dönemlerde de dile getirmiştim, şimdi de söylüyorum, Altyapı çok önemli. Sponsorlukları toparlar toparlamaz ilk işimiz altyapı olacak. Hedefim, Bolu’nun altyapısından en az iki oyuncuyu A takıma kazandırmak. Eğer düzgün oynuyorlarsa, dışarıdan getirilen oyunculara verilen ücretin aynısını onlara seve seve veririz. Yeter ki sahada canla başla mücadele etsinler. Çünkü dışarıdan gelen oyuncular profesyoneldir bazen isteksiz olabilirler. Bu onların suçu değil sistemin gerçeği. Ama bu şehrin çocukları sahaya çıktığında o formayı yırtarcasına oynar” şeklinde konuştu.

Süper Lig ekiplerinden Çaykur Rizespor, 2 yıldır Teknik Direktörlük görevini yürüten İlhan Palut’la yola devam kararı aldı. Yeşil-mavili ekip, Teknik Direktör Palut’la 1 yıllık sözleşme imzaladı. Konuyla ilgili kulüpten yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Çaykur Rizespor’umuz, teknik direktör İlhan Palut ile 2025-2026 sezonu için 1 yıllık anlaşma sağlamıştır. İstikrarlı şekilde 2 yıldır kulübümüz bünyesinde görevini yürüten İlhan Palut ve ekibini tebrik ediyoruz. Anlaşmanın kulübümüze ve Palut’a hayırlı olmasını diliyoruz. Camiamıza ve kamuoyuna saygılarımızla duyurulur”

Sarı-kırmızılılarda stoper, sol kanat ve orta saha mevkilerinden görev yapan 22 yaşındaki futbolcu Mainz 05 ve Augsburg'un radarına girdi. İki kulübün Tanzanyalı futbolcuyu yakın takibe aldığı ve yönetimle resmi görüşmeleri gerçekleştireceği ifade edildi. Kurmayların da şartların sağlanması durumunda Romulo'nun yanı sıra Miroshi'yi de Avrupa'ya uğurlayabileceği bildirildi. Geçen sezon Belçika'nın Zulte Waregem takımından kadroya dahil edilen Miroshi, Isaac Solet'in sakatlanmasının ardından teknik direktör Stanımır Stoilov tarafından orta sahada oynatıldı. Asıl mevkisi sol stoper olan genç futbolcu, 22 Süper Lig müsabakasında 1528 dakika görev aldı. Miroshi, bu müsabakalarda 4 gol atarken, 1 de asist yaptı.

Emre Belözoğlu, kariyeri ve futbol dünyasındaki gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu. "Türkiye zor bir ülke. Burada teknik direktörlük yapmanın İspanya'dan daha zor olduğunu düşünüyorum." diyen Belözoğlu, "Burada sadece saha içinde değil, saha dışında da birçok zorluğun üstesinden gelmeniz gerekiyor. Hedefim, oynadığım takımlarda bir gün teknik direktörlük yapmak." dedi. Futbolcu olarak 4 ay (Eylül 2012-Ocak 2013) formasını giydiği İspanya'nın Atletico Madrid takımına bir gün teknik direktör olarak dönme olasılığına "Neden olmasın?" diye cevap veren Belözoğlu, aynı duyguların taraftarı olduğunu vurguladığı Fenerbahçe için de geçerli olduğunu söyledi. Teknik direktör olarak bir gün Fenerbahçe taraftarı ile şampiyonluk tecrübesi yaşayacağından hiç şüphesi olmadığını kaydeden Belözoğlu, "Fenerbahçe'nin her geçen yıl kendini daha da geliştirdiğini ve en kısa zamanda taraftarlarının şampiyonluk talebini yerine getireceğine inandığını" ifade etti. MOURINHO'YA ELEŞTİRİ Fenerbahçe'nin Portekizli teknik direktörü Jose Mourinho ile ilgili bir soruya da cevap veren Belözoğlu, şu değerlendirmede bulundu: "Mourinho, büyük bir teknik direktör. Dünya çapında büyük bir isim. Varlığı Türk futbolu için değerli ama iyi bir sezon geçirmedi, bir başarısızlıktı. İnsanların beklentileri vardı ve Mourinho geldiğinde beklentiler daha da arttı. Çünkü o dünyanın en iyi teknik direktörlerinden biri. Çok üzgünüm ama onun için çok iyi bir yıl değildi." ARDA GÜLER'E ÖVGÜ "Güler gibi doğuştan gelen, ilahi bir yeteneğe sahip çok az futbolcu var. O kendi başına parladı." diyerek Real Madrid'de forma giyen Arda Güler'e övgüler yağdıran Belözoğlu, "Arda Güler her zaman gelişiyor. Bu yıl zaten harika işler yaptı ancak Xabi Alonso'nun gelişiyle çok farklı bir Arda göreceğiz. Gelişecek. Bu sezon daha yetenekli bir Arda göreceğiz." şeklinde konuştu. Arda'nın Real Madrid'de mevcut durumda diğer futbolcuların üzerinde bir potansiyele sahip olduğuna inandığını ama bunu başarıp başaramayacağını zamanın göstereceğini kaydeden Belözoğlu, milli futbolcuyu tanıdığını, zorlukları aşmayı seven bir karakteri olduğunu dile getirdi. Arda için "En zor dalgalarda sörf yapmayı sever." yakıştırması yapan Belözoğlu, "İnsanların beklentilerini karşılamaya çalışırsanız, kimseyi mutlu edemezsiniz. Ama dışarı çıkıp kendinizle rekabet ederseniz, herkesin size hayran olmasını sağlarsınız. Bence yıldızlar kariyerlerine bu şekilde yaklaşmalı." yorumunda bulundu.

Kulüpten yapılan açıklamaya göre, MKE Ankaragücü Başkanı Gazi Ercüment Tekin ve yönetim kurulu üyeleri, Keçiören Belediye Başkanı Mesut Özarslan'ı makamında ziyaret etti. Görüşmede mali destek başta olmak üzere çeşitli alanlarda iş birliği konuları ele alındı. Anlaşma kapsamında Keçiören'in işlek noktalarında ve alışveriş merkezlerinde Ankaragücü Store stantları açılacak, Keçiörenli iş insanlarıyla kulübü bir araya getirecek organizasyonlar düzenlenecek ve ilçedeki billboard alanları MKE Ankaragücü'ne destek amacıyla kullanılacak. Ziyaret sırasında, belediyeden aldığı bir yıllık maaşını MKE Ankaragücü'ne bağışlayacağını açıklayan Özarslan, kulübün Ankara'nın en kıymetli değerlerinden biri olduğunu belirterek, desteğin artarak devam edeceğini dile getirdi. İş birliğinin bir diğer adımı olarak Keçiören Belediyesi önünde lisanslı ürünlerin satılacağı stantların yanı sıra taraftar etkinlikleri ve çocuklara yönelik sportif aktivitelerin düzenleneceği "Ankaragücü Panayır Alanı" kurulması kararlaştırıldı. Yapılan iş birliğinin önemine dikkati çeken MKE Ankaragücü Başkanı Gazi Ercüment Tekin, "Keçiören Belediyesi ile yapılan bu anlamlı iş birliği, kulübümüzün geleceği adına önemli bir adımdır. Başkanımızın hem maddi hem manevi destekleri bizleri son derece memnun etmiştir. Camiamız adına kendilerine teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı. KAYNAK: AA

Konyaspor’da yapılan olağan genel kurul sonrasında sözleşmesi devam eden Teknik Direktör Recep Uçar ile devam etme kararı alındı. Yönetim kurulu toplantısı sonrasında bu kararı aldıklarını belirten Konyaspor Basın Sözcüsü Cengiz Yönet, "Ömer Atiker başkanlığında Konyaspor’un yapılan olağan genel kurul toplantısında yönetime geldik. Başkanımız genel kurulda da söylemişti. Önceliğimiz her zaman için istikrar olacak. Bu çerçevede Recep Uçar hocamızla devam eden bir sözleşmemiz vardı. Yönetim kurulu olarak yaptığımız ilk toplantıda Recep Uçar hocamızla önümüzdeki sezon da devam etme kararı aldık. Camiamız ve Recep Uçar hocamız için hayırlı olsun" şeklinde konuştu. RECEP UÇAR: "HERKESİN DESTEĞİNE İHTİYACIMIZ VAR" Konyaspor’u hak ettiği yerlere getirmek için çalışacaklarını ifade eden Konyaspor Teknik Direktörü Recep Uçar, "Dün yönetim kurulu ve başkanımızla yapmış olduğumuz toplantı neticesinde karar aldık. Devam eden sözleşmemiz vardı ama hedeflerimiz, amaçlarımız ve yapmak istediklerimiz noktasında da uzlaşarak bu sene de yola devam kararı aldık. Umarım hepimizin adına, şehrimiz adına ve bütün Konyaspor camiası adına da hayırlı uğurlu olur. Geçen sene kupada yarı final oynayarak, ligde de gemiyi erken bir şekilde sağ salim limana yanaştırarak belli hedeflere ulaşmıştık. Ama umarım bu sene beklentileri daha da iyi seviyeye getirdiğimiz futbolu oynayan bir takım oluşturacağız. Bu noktada herkesin desteğine ihtiyacımız var. Bundan dolayı da şimdiden bize destek veren herkese teşekkür ederiz" diye konuştu.